Küresel İklim Değişikliği ve Afetlerde Teknoloji Kullanımı
Küresel İklim Değişikliğine bağlı acil durum ve afetlerde özellikle son yıllarda büyük artışlar meydana geldi. Bunları Aşırı Hava Olayları (Şiddetli fırtına ve kasırgalar, kuraklık, aşırı yağışlar ve seller, ısı dalgaları), sıcaklık artışı ve kuraklığa bağlı orman yangınları, tarımsal verimliliğin azalması ve su kıtlığına bağlı göçler olarak özetleyebiliriz. Bunların yanında ekonomik sorunlar ve nüfus artışına bağlı olarak farklı bölgelerde terör, iç karışıklık, savaşlarda da artış görülmektedir.
Şimdi bunları biraz daha açalım. Küresel iklim değişikliğine bağlı afetleri şu şekilde sınıflandırabiliriz:
- Aşırı Hava Olayları: Şiddetli Fırtınalar, kasırgalar, kuraklık, ani sağanak, sel ve heyelanlar.
- Deniz Seviyesinin Yükselmesi: Buzulların erimesi ve okyanusların ısınması sonucu artan deniz seviyesi, kıyı şehirlerini ve ada devletlerini tehdit eder. Tarımsal arazilerde ve tatlı su kaynaklarında tuz oranlarının artışı.
- Isı Dalgaları: Aşırı sıcaklıklar özellikle yaşlılar ve kronik hastalıklar olan bireyler için ölüm riskini arttırır. Kuraklık ve yüksek sıcaklıkların tetiklediği orman yangınlarında son yıllarda artış meydana gelmiştir.
- Ekosistemde Çöküş: Türlerin göç etmesi ya da yok olması, doğal dengeyi bozarak tarım ve yetiştirme gibi sektörleri olumsuz etkiler. Karbondioksit emilimi nedeniyle deniz ekosistemleri olumsuz etkilenmektedir.
- İnsani Krizler: Tarımsal verimlilikte azalma nedeniyle kıtlık ve buna bağlı göçler. İçme suyu ve tarım için su erişiminin zorlaşması.
İklim değişikliğine bağlı sağlık sorunlarına yönelik afet yönetimi, hem kısa vadeli acil durum müdahalelerini hem de uzun vadeli önleme ve hazırlık stratejilerini kapsamalıdır. Bu süreci aşağıdaki başlıklar altında ele almalıyız:
Risk Analizi ve Hazırlık
Halkın iklim değişikliğinden kaynaklanan sağlık riskleri konusunda eğitilmesi başta gelen hazırlıktır. İlkyardım ve afet hazırlıkları toplumun her kesimine uzaktan eğitim yoluyla öğretilmelidir. Her birey, her aile acil bir durumda ne yapacağını, hangi hastalıklarla karşılaşabileceğini, nasıl müdahaleler yapacağını bilmelidir. Geleneksel yöntemler ile yapılan uygulamalı eğitimler ile ilkyardım ve afete hazırlık eğitimlerini yaygınlaştırmak mümkün değildir.
Yaşlılar, çocuklar, hamileler, kronik hastalıklar, engelliler ve düşük gelirli bölümler gibi risk altında bulunan gurupların tespiti ve korunması.
Toplumu ve bireyleri yaklaşan tehlikelere karşı uyaracak Erken Uyarı Sistemlerinin geliştirilmesi. Bu amaçla uydu teknolojisi, akıllı sensörler, SMS, mobil uygulamalar ve alarm sistemleriyle kişilerin anlık bilgilendirilmesi sağlanır. Coğrafi Bilgi Sistemleri (GIS) ile riskli bölgeler haritalandırılabilir. Ayrıca, GIS bir afet sırasında etkilenen alanları analiz etmek ve kaynak sonuçlarını optimize etmek için de kullanılır.
Yüksek nüfuslu ve çok katlı şehirleşmeler yerine kırsal alanda az nüfuslu, yeşil ağırlıklı yerleşim yerleri yaratılmalıdır. Yeni oluşturulan kentlerde güvenlik ve savaşa karşı hazırlıklar (sığınak, tahliye yolları, alarm sistemleri) mutlaka düşünülmelidir.
Acil çağrı merkezleri, ambulanslar ve hastaneler başta olmak üzere sağlık merkezleri ve mobil kliniklerin iklim koşullarına dayanıklı hale getirilmesi gerekir.
Acil Müdahale
Sağlık çalışanlarının, iklim değişikliğiyle bağlantılı sağlık sorunlarına (sıcak ve soğuktan korunma, solunum problemleri, sudan etkilenme) müdahale etme kapasitelerini artırıcı eğitim ve ekipmanlara gereksinim vardır.
Acil çağrı merkezlerinde uzaktan ilkyardım ve tıbbi müdahale için sistemler kurulmalıdır. Ambulans ekipleri de buna göre eğitilmeli, dronlar ve giyilebilir teknolojiler sisteme dahil edilmelidir. Olay yerine ilkyardım malzemeleri, tıbbi malzemelerin hızla gönderilmesi (drone) için çalışmalar yapılmalıdır. Acil sağlık ekipleri çoklu yaralanmalarda olay yerinde dijital triyaj sistemini kullanmalıdır.
İhtiyaç duyulan acil ilaç, cihaz ve ilkyardım malzemelerinin olay yerine hızlı ulaşımı için teknolojik çözümler (dron vb.) kullanılmalıdır. Dron teknolojisi, hasar tespiti, arama-kurtarma ve ulaşılması zor alanlarda durum analizi için gerçek zamanlı veri sağlar.
Afet bölgelerine kullanılmak üzere mobil sağlık ekipmanlarının ve teknolojilerin geliştirilmesi ve havadan hasta nakli konusunda hazırlık yapılması son derece önemlidir.
Afete müdahalede ilk müdahale ekipleri arasındaki iletişim ve koordinasyon çok önemlidir. Bu amaçla afet bölgelerindeki yerel iletişim ağlarının çökmesi durumunda, uydu teknolojisiyle acil durum iletişimi sürdürülebilir. Ayrıca mobil uygulamalar ve sosyal medya kullanılabilir.
Yine yıkılan binaların altında kalan insanlara ulaşmak veya tehlikeli bölgelere girmek için robotlar, arama-kurtarma işlemleri sırasında insan ısısını tespit ederek daha hızlı müdahaleye olanak sağlayan termal kameralar ve dronlar kullanılabilir.
Çağımızın yeni uygulamaları olan otonom araçlar, afet bölgelerine ilaç, gıda ve diğer temel ihtiyaç malzemelerinin güvenli bir şekilde ulaştırılmasını sağlar.
Sağlık Sorunlarının Yönetimi
Isı dalgaları sırasında ısı çarpması, dehidrasyon ve diğer sorunlar için soğutma merkezleri ve bilinçlendirme kampanyaları oluşturulmalıdır.
Hava kirliliği ve solunum sistemi hastalıklarına karşı koruyucu maske ve hava cihazlarının dağıtılması için tedbir alınması gerekir.
Su ve gıda kaynaklı hastalıkları önlemek için sel ve su baskılarından sonra su arıtma kitlerinin dağıtılması, güvenli içme suyunun temini ve gıda denetimlerinin yapılması gerekmektedir.
Gelişen sağlık teknolojileri olan uzaktan Tele-tıp, giyilebilir teknolojiler (WR) afetlerde görev yapan kurtarma ekiplerinin sağlık durumunu izlemek ve durumsal farkındalıklarını artırmak için son derece önemli ve hayat kurtarıcıdır.
Afet Sonrası İyileştirme
Yapay zekâ tabanlı rehabilitasyon planları, GIS, sosyal medyanın izlenmesi ve dronlar afet sonrası normalleşmeye dönüşü hızlandıran teknolojik araçlardır. Bu yolla daha hızlı ve doğru bilgi analizi, kaynakların etkili kullanımı, insan kayıplarının ve ekonomik zararların azaltılması mümkündür.
Acil Durum ve afet yönetimi açısından uydu iletişimi, coğrafik bilgi ve erken uyarı sistemleri, dron ve robotlar, tele-tıp, mobil uygulamalar, yapay zekâ gibi yeni teknolojilerin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.
Sonuç olarak gelecek on yıl acil durum ve afetler açısından daha sık ve kompleks sorunlar ile karşılaşacağımız bir dönem olmakla birlikte, gelişen teknolojiler yanında bireyler ve toplumlar arasındaki iletişimin artması ulusal ve uluslararası işbirliklerinin artırılması, geçmişte olduğu gibi insanlığın bu sorunlar ile de başa çıkabileceğini göstermektedir.
Dr. M. Turhan Sofuoğlu, Acil Afet Ambulans Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, İzmir, 20 Aralık 2024