Yapay Zekâ ve Dijital Dünyadaki Etkileşimi

Yapay Zekâ ve Dijital Dünyadaki Etkileşimi

Halihazır yaşamımızda bizi doğrudan etkileyen, yakın ve uzak gelecekte de yoğun bir şekilde yaşamlarımıza dokunacak olan iki sihirli sözcük “Yapay Zekâ (YZ)!” İşte sizlerle paylaşmaya çalıştığım mesajımın içeriğinin konusu budur.

Herkes biliyor geminin su aldığını, Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini…” Leonard Cohen’in ‘Everybody Knows’ Şarkısından

Önceki ABD Başkanlarından J. Carter şöyle demişti: “Bütünüyle cahilsen ve günde bir dolarla hayatını idame ettiriyorsan, globalleşmenin faydaları sana ulaşamaz”. Bu tümce yeni döneme nasıl uyarlanabilir? Belki şöyle: “Bütünüyle dijital-cahiliysen ve günde bir saat internet kullanarak yaşamını idame ettiriyorsan, yapay zekanın faydaları sana ulaşmaz!” Ne dersiniz?

Eğer bizden üstün olan yabancı bir uygarlık bizlere, “Birkaç on yıl sonra oraya geleceğiz” dese, “Tamam gelmeden önce arayın ki, ışıkları açık bırakalım” yanıtını mı verirdik? Muhtemelen hayır. Fakat YZ konusunda yaşanan hemen hemen bu… Bu nedenle de hepimiz kendimize, YZ’nın meyvelerini toplayıp risklerinden kaçınmak için neler yapabileceğimizi sormalıyız. Ama zannederim ki bu işte de biraz geç kaldık…

Bugün hepimiz yeni bir kültür ve dil öğrenen “göçmenleriz”, ancak bu sefer dijital alanda birer göçmeniz. Dijital beden dili anlaşmazlıkları azaltır, bürokrasiyi sınırlar ve açık bir evrensel dil oluşturur. Daha az önemli bilgiler için daha az zaman harcıyoruz. Önemli olan şeylere daha fazla zaman ayırıyoruz. Bu yönüyle, dijital beden dili iyi kullanıldığında cinsiyetler, kuşaklar ve kültürler arasındaki farklılıkları da ortadan kaldırır. Otuzlu yaşlarının başındaki bir yönetici olan Brian, “Öz geçmişinde hâlâ Hotmail veya Earthlink adresi yazan birini asla işe almam” diyor. “Bana tamamen demode olduklarını gösteriyor.” Yaşlı kuşaklar genç çalışanların davranışlarını haklı görebilirken genç nesil onlarınkini “eski moda” olarak görüyor ve günümüzde üretken olmadıklarını düşünüyor.

Dijital beden dilinin temel parametrelerinin ayırdına gerçekçi bir şekilde varmadan önce “Emoji göndermeyi” bir kez daha düşünün! Cinsiyetinize, kültürünüze ve ülkenize bağlı olarak emoji kullanımının farklı şekilde karşılanabileceğini unutmayın. Batılı ülkelerde başparmak yukarı emojisi, anlaşma veya onay anlamına gelirken Nijerya, Afganistan, Irak ve İran gibi ülkelerde bu emoji “defol git” anlamına gelir, kaba ve saldırgan görüldüğü için genellikle hoş karşılanmaz.

Örneğin bazı ülkelerde patlıcan emojisi yalnızca tuhaf görünen, mavi-siyah renkli bir sebzedir. Ancak Amerika Birleşik Devletleri ve İrlanda gibi ülkelerde, patlıcan emojisi erkeklik organını temsil eder!

Savaşlara son vermekten hâlâ çok uzağız. Silah endüstrisi hâlâ dünyadaki en büyük üç iş kolundan biridir. İşin garip diğer ikisi gıda ve tıptır. Henry Ford bir zamanlar şöyle demişti: “Bana savaştan kimin kâr ettiğini gösterin, ben de size savaşları nasıl durduracağınızı göstereyim.” Dolayısıyla YZ çağında silahlara harcanan para muhtemelen azalmayacak ve biz yapay zekalı katil robotlar dahil yeni ve daha iyi silahlar yapmaya devam edeceğiz.

Yapay Zekânın yakıtını oluşturan teknoloji ve vasıtalarının günümüzde yaygın kullanımından kaynaklanan bu yeni çağ, bir bakıma insanlık mabedinin yapımındaki bize daha güçlü koşullar, fırsatlar ve daha insanca bir yaşam ve dünya yaratabilecektir. Yeter ki önce insan olarak kalabilme basiretini gösterebilelim ve makinelerin gelişerek insanlara benzeyip onların ötesine geçecek kadar ilerleyerek bir dijital varlık olarak bizleri yönetmesine de izin verecek koşulları yaratmayalım.

“Yapay Zekâ-Dijital Dünyadaki Etkileşimi-Dijital Cehennem-Kaos” kitaptan bazı önemli gördüğüm kısımları siz okuyucularla paylaşmak isterim.

* İnsanlık tarihinin en heyecan verici dönemlerinden birinden geçerken Yapay Zekâ, gündelik hayata etkilerinin de ötesinde DNA yazıcılarının, kuantum bilgisayarlarının, laboratuvar patojenlerinin, otonom silahların, robot asistanların ve enerji bolluğunun dünyasında yaşamaya başladık…Acaba bu dünyaya hazır mıyız?

* Arşimet demişti ki, “Bana yeterince uzun bir kaldıraç ve üzerine yerleştirilecek bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım”. Elon Musk ise diyor ki, “Bana yeterince güçlü bilgisayar kapasitesi verin, insanı geçen yapay zekâ yapayım!” Dürüst olmak gerekirse Elon Musk’ın talebi daha mı gerçekçi!

* Yapay Zeka bağlamında Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre insanlığın 134 yılda keşfettiği nöron hücrelerini, yapay zekâ 6 haftada keşfetmiş. Bu oranı, insanın yeryüzünde 200.000 yıldır dolaşmakta olduğunu dikkate alırsak, geçen 74 yıllık yapay zekâ macerasının insanlığın 86 bin yıllık evrimine denk geldiği söylenebilir. [1]

* ChatGPT’nin piyasaya çıkışıyla teknoloji devleri arasında iyice alevlenen YZ yarışı, donanım pazarının %80’ini kontrol eden NVIDIA’nın patronu Huang’ı dünyadaki en zengin 21 kişinin arasına sokuyor. İşte bu Jensen Huang, geçen Şubat 2024’de Dubai’de bir toplantıda: “Artık çocuklara bilgisayar bilimi, kodlama filan öğretmeye gerek yok, çünkü Yapay Zeka’daki gelişmeler sayesinde insanlar programlama dili bilmeden de sadece kendi dillerinde konuşarak bilgisayarlara istediklerini yaptırabilecek‑kendi mesleklerinin problemlerini çözerken bir bilgisayarcıdan yardım almalarına gerek kalmayacak” mealinde bir şeyler söyledi. Dikkate değer bir olgu[2]

* “Dijital Cehennem”, dijital teknolojilerin ve internetin olumsuz etkilerini ifade eden bir kavram olup, dijital dünyanın potansiyel tehlikelerine, zararlarına ve karanlık yönlerine dikkat çekmek için kullanılır. Dijital Cehennem” ile ilişkili ve bazen de eşdeğer olarak kullanılan ve öne çıkan diğer bir kavram da “Dijital Kaos” kavramıdır. “Dijital Kaos kavramı, dijital bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızlı ve sürekli büyümesiyle ortaya çıkan sorunları kapsayan ve bu sistemlerin karmaşıklığından kaynaklanan kontrol edilemez durumları ve düzensizlikleri ifade eder.

* Bugün hepimiz yeni bir kültür ve dil öğrenen “göçmenleriz”, ancak bu sefer dijital alanda birer göçmeniz. Dijital beden dili anlaşmazlıkları azaltır, bürokrasiyi sınırlar ve açık bir evrensel dil oluşturur. Daha az önemli bilgiler için daha az zaman harcıyoruz. Önemli olan şeylere daha fazla zaman ayırıyoruz. Bu yönüyle, dijital beden dili iyi kullanıldığında cinsiyetler, kuşaklar ve kültürler arasındaki farklılıkları da ortadan kaldırır.

* İnsanların beş temel duyusu vardır: Dokunma, görme, işitme, tat alma ve koklayabilme. Altıncı duyu konumundaki sezgi ise çok daha az bir netliktedir ve yoğun bir şekilde araştırılmaktadır; yapay zekâ sayesinde muhtemelen “yakalanacak” ve geleceğin uygulamalarına dahil edilecektir.

* YZ kullanımı ve verimliliğini konusunda yapılan birçok araştırmada, yapay zekanın verimliliği artırıcı etkisi, bir tür gübreye benzetilmektedir. Şöyle ki, uygun miktar ve vasıfta gübre, iyi bir tohum, iyi bir toprak ve yeterince su var ise bu faktörler bir ürünün verimini artırır. Bu bağlamda, yapay zekâ da donanımlı bir insanın verimliliğini artırabilmektedir. Bunu tersi olan uygulama ise olumsuz sonuçlar doğurabilecektir.

* Pegasus, “sıfır tıklamalı” bir yazılım; yani kullanıcı hiçbir bağlantıya tıklamasa bile mobil telefona yüklenebiliyor. Pegasus, kullanıcının mesajlarını okuyabiliyor, konuşmalarını dinleyebiliyor, konumunu belirleyebiliyor, şifrelerini ele geçirebiliyor, çevrimiçi aktivitelerini gözetleyebiliyor ve hatta telefonun kamerasını ve mikrofonunu kontrol edebiliyor. İddialara bakılırsa, bu uygulama Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Macaristan gibi despot liderlere sahip birçok ülkede rutin olarak kullanılıyor.

Algoritmalara harcadığımız zamanı ve kaynakları bizi insan yapan değerlere de harcamazsak teknoloji yalnızca hayatlarımızı yönetmekle kalmayacak, dahası bizzat bizler teknolojiye dönüşmeye zorlanacağız, kandırılacağız ya da buna belki de zorla razı edileceğiz. “Araçlarımızın araçları” olmuş olacağız.

Kaynakça:

1 Tanol Türkoğlu -Dijitalem- HBT Dergisi: 02 Mayıs 2024-Sayı: 420

2 Cem Say- Kodlama-Oksijen Dergisi Sayı: 165-23/08-14 Mart 2024

Yazan ve Derleyen Halit Yıldırım, Ankara, 8 Aralık 2024

Share This
COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir